Yaz aylarında havanın sıcak ve nemli olmasından dolayı insan vücudunda terlemeden oluşan tuz, deniz ve kaplıca suları, parfüm ve deodorantlar Gümüşü karartır. Ayrıca Gümüş kullanılmadığı zamanda oksitlenir kararır. Bunu önlemek için hava almayacak jelatin veya kutuda muhafaza etmek gerekir. Gümüş kararmaz diye yanlış bir söz var bizim sektörümüzde. Oysa Gümüş kullanılmadığı halde bile kararan bir madendir. Çünkü havadaki nemden, tozdan ve güneşten etkilenir. Sadece Gümüş değil bütün madenler, elbiseler, gıdalar ve farklı ürünlerde oksitlenir, kararır ve rengi solar. Ayrıca her insanın bağışıklığı, Ten rengi, Boyu ve diğer özellikleri farklı olduğu gibi, İnsanların terindeki tuz oranı’ da aynı değildir. Terindeki tuz oranı yüksek olan bir İnsanın kullandığı Gümüşü karartma ihtimali çok yüksektir. Terinde tuz oranı az olan İnsanın' da kullandığı Gümüşü karartma ihtimali çok azdır. Örneğin; Yaz aylarında siyah tişört giyen bazı İnsanların koltuk altları terleyip kuruduğunda orda beyaz renkler oluşur, bazılarında ise olmaz. Bunun nedeni terdeki tuz Oranı çok veya az olması ile alakalıdır. 20 Yılı aşkın bu sektörde edindiğimiz tecrübeye dayanarak Gümüşün kararma şikayetini en çok yaz aylarında duyuyoruz ve buradan çıkarttığımız sonuç tablosu şudur.
● % 5 İnsanda Gümüş Az Kararır
● % 5 İnsanda Gümüş Normal Kararır
● % 5 İnsanda Gümüş Çok Kararır
● % 85 İnsanda Gümüş Hiç Kararmaz
925 Ayar Gümüş üzerine yapılan 22 ayar Sarı Yaldız Altın kaplama ve Roz Bakır kaplamanın ömrü kullanıma göre değişir. Yaz aylarında terlemeden dolayı biraz daha çabuk solabilir. Bu kaplama yapılan ürünlerin ömrü 3 Ay ile 1 Yıl arasında değişir. Bu konuyu mantıklı bir şekilde anlatmamız gerekir. Şöyle bir düşünelim, kullanılan madenin Gümüş olduğunu, doğal renginin’ de beyaz olduğunu biliyoruz. Bunun üzerine kendi öz renginden farklı bir renk kaplama yapıldığında elbette’ ki bu kalıcı olmayacaktır. Biz İsimli Gümüş Markası olarak bu konuda müşterilerimize en doğru bilgiyi vermeyi kendimize görev olarak biliyoruz. Bu konuda müşteri kaybına uğrayacağımızın farkındayız. Fakat yine’ de doğru bildiklerimizi söylemekten vazgeçmeyeceğiz.